15 Temmuz hain darbe kalkışmasının 3. Yılını geride bırakmış bulunmaktayız. Aziz milletimiz bu hain kalkışma karsısında canını siper etmiş, gözünü kırpmadan canını, vatanı için, gelecek için, seve seve feda etmiştir.

Milletimiz var olan hükumetin yönetimine devam etmesi gerektiğini, aslında meselenin Erdoğan ya da Ak parti olmadığını, Vatan, Bayrak, Din, Namus oldugunu idrak etmiş ve bu şuur neticesinde gerekli cevabı vatan hainlerine vermiştir.

Aziz milletimiz o gece ki vakur duruşuyla vatanına sahip çıkmasıyla bir kez daha dünyaya vatanseverliğin nasıl olabileceğini bizzat göstermiştir. Cumhuriyet tarihinde nice darbelerle karşılaşmış olan Ülkemiz, maalesef din kitap Allah diyen bir güruh tarafından darbe girişimiyle karşılaşmıştır. Milletimiz üzerine düşeni yapmış, tıpkı Çanakkale ruhu gibi bu ülkenin işgal edilemeyeceğini, bölünemeyeceğini canı pahasına tüm dünyaya bir ders niteliğinde ispatlamıştır.

Asıl gaye ve amaç  ülkemizde kaos çıkarmak, dış mihraklar tarafından işgal edilmek istenmesiydi. 2002 den bu yana Irak, Mısır, Libya, Suriye VS. Gibi devletlere aynı seyler yapılmış, sonrasında size demokrasi getireceğiz safsatasıyla insanlar öldürülmüş, yer altı kaynakları VS. Sömürülmüş, ümmet bilinci ve kardeşliği yok edilmeye çalışılmıştır.

Biz biliyoruz ki Müslümanın Müslümandan Baska dostu yoktur. Devletimiz 3 yıldan bu yana bu hain zihniyetle mucadele etmektedir. Ama vatan hainleri, dış mihraklar asla pes etmemektedir. Bizler Müslüman olarak bilinçli ve şuurlu davranmalı, boyle yapıların tekrar oluşmaması İcin elimizi taşın altında koymalıyız.

Unutmamalıyız ki vatan hepimizin bayrak hepimizin din hepimizin devlet hepimizin, hepimizin bir geminin içindeyiz. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın zihniyeti asla Müslüman tarafından kabul edilebilir bir durum degildir. Tarihini kanla yazan, vatan sınırını kanla yazan bu millet kimseye bir karış toprak vermez ve de vermeyecektir.

Geleceğimiz olan gençlerimiz guzel yetiştirilmeli aileler, öğretmenler, onların vatanına baglı birer birey olarak yetişmesi İcin gerekli cabayı sarf etmeleri gerekmektedir. Bu konuda herkes üzerine düşeni yerine getirmeli asla sorumluluktan kaçmamalıdır.

Burada en büyük vazife DİYANET işleri başkanlığına düşmektedir. Milletimize asıl dinin nasıl oldıgunu anlatmak, efendimiz sav anlatmak, bu tür oluşumların sadece kendi menfaat ve çıkarları için insanları kullandıklarını ve bu sayede din adı altında insanları kullandıklarını anlatmak bizim boynumuzun borcudur. Bir daha boyle bir oluşum ile karsı karsıya kalmamak İcin el ele mucadele etmek, ferasetli davranmamız gerekmektedir.

Sırf vatanımız var olsun düşüncesiyle 15 temmuz gecesi küçük büyük demeden sokağa cıkan kendini bu vatan İcin feda eden 250 şehidimize Allah'tan rahmet, gazilerimize şifa, milletimize başsağlığı diliyorum. Ümmetin umudu olan vatanımızı bölmek isteyenlere Rabbim Fırsat vermesin. Unutmayalım ki bizi biz yapan bir oluşumuzdur. Birliğimiz ve beraberliğimiz daim olsun. Söz konusu vatan ise gerisi teferruat olsun.

Muhammet Öztürk
Din Bir Sen Samsun Ayvacık İlçe Başkanlığı