Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in Mardin’de yapılan İl Müftüleri İstişare Toplantısında yaptığı konuşmaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Demokratik Sendikalar Konfederasyonu (DESK) ve Din Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, doğru düşüncelerin, fikirlerin ve söylemlerin her zaman destekçisi olduk. Bu sözler sağduyulu yaklaşımın sesleridir. Her zaman destekleyeceğiz, arkasında olacağız, dedi.
Mardin’de İl Müftüleri İstişare Toplantısında önemli açıklamalarda bulunan D.İ.B. Prof. Dr. Mehmet Görmez’in açıklamalarının birleştirici ve kucaklayıcı bir yapıda olduğunu belirten Şenocak, konuşmanın altyapısı toplum huzuruna yöneliktir. Bu nedenle önemli bir açıklamadır. Herkesin payını alması gereken, DESK ve Din Bir-Sen olarak desteklediğimiz bir açıklamadır, diyerek yazılı bir açıklamada bulundu: “Din Bir-Sen’in Bodrum’da yapılan 7. Başkanlar Kurulu Toplantısından çıkan sonuç bildirgesinde belirttiğimiz üzere; Geleneksel İslam anlayışından kaynaklanan hurafelerin temel inanç anlayışı çerçevesinde anlatılmaması için görevlilerin bilinçlendirilmesi,
Cemaatlerin görevi devlet idaresini ele alarak paralel devlet yönetimi şeklinde devleti ve hükümeti yönetmek olmamalıdır. Cemaatler, olgun, dini vecibeleri bütün insanlar yetiştirmek, bu amaca ulaşmak için yol ve yöntemler üzerinde durmak olmalıdır.
Demiştik. Nitekim Sayın Görmez’de bazı arızî sorunlara dikkat çekmiş ve bazı ihtilaf noktaları, iletişim kopukluklarından söz etmiştir. Bu sorunlar milletimizi ikiye bölen sorunlardır. Bu sorunları gidermeliyiz. Birbirimizi anlamalıyız. Hoşgörülü olmalıyız. Hiç kimseyi farklı düşünce ve inancından dolayı ötekileştirmemeliyiz. Acılarımızdan ders almalıyız.”
İnsan olarak bizler, Ehli Sünnetim diyeni de Ehli Beyttenim diyeni de hoşgörü çerçevesinde anlamak ve saygı duymak zorundayız. Allah(c.c)’ın birbirinden ayırt etmediği, ötekileştirmediği insanları biz nasıl ötekileştirebiliriz? Bu yaklaşım inançlarımıza tamamen aykırıdır, Şenocak, açıklamasına şöyle devam etti: “Aramızdaki ihtilafları çözmeliyiz. Müslümanlığın gereği de budur. Müslümanlar birbirlerinin hukukuna saygı duymak zorundadır. Hiç kimse ve hatta hiçbir kurum, kendi düşüncesini zorla bir başkasına dayatamaz. Böyle bir yaklaşım, hukuka, dine, ahlâka aykırıdır.
DESK ve Din Bir-Sen olara daha önce yaptığımız açıklamalarımızda belirttiğimiz gibi, Alevi, Sünni, Türk, Kürt, Laz, Çerkez, bu vatan coğrafyasında şekillenen kültürün zenginlikleridir. Bu vatan için gerektiğinde silah kuşandık. Birlikte barış ve huzur içinde yaşadık. Bu kültür renklerini birbirinden ayırmak, toplumda barışı bozmak, huzursuzluk çıkarmak için bu mozaiğin altını oymaya kalkmak, bu vatana bu millete yapılabilecek en büyük kötülüktür. Duygularımızı birbirimizden esirgemeyelim. Her şey konuşarak çözülür.
Bugüne kadar birbirimizin sofralarına misafir olduk. Düğünlerimizde, cenazelerimizde sevinçlerimizi ve acılarımızı paylaştık. Dost olduk. Kardeşçe duygularla selamlaştık. Bu nedenle kırgınlıklarımızı unutalım. Farklı düşüncede olsa da karşımızdaki insana olan kızgınlığımızı, kırgınlığımızı bir kenara atalım. Öfkemizi bastıralım ve sevgiyle kucaklaşalım. Toplumumuzun buna ihtiyacı var.
DESK ve Din Bir-Sen olarak daha önce yaptığımız basın açıklamasında şunları söylemiştik: ‘Ülkemizde yaşanan son olaylar din ve dindarlık düşüncesine, bunun algılanış biçimine zarar vermiştir. Dolayısıyla bunun algılanış biçiminin doğru şekilde onarılması gerekiyor. Bu konuda Diyanet’in göstermiş olduğu yaklaşım takdir edilmelidir. Diyanet’in geleneğinde sevgi, yardımlaşma, dayanışma, hoşgörü ve rehberlik vardır. Varoluş gerekçesi de budur. Müslüman ve gayrimüslim topluluklar arasında birliğin tesis edilmesinde Diyanet bir köprü vazifesi görür. İnsanların diline, dinine, mezhebine bakmadan yol gösterir. Diyanet toplumsal birliğin, beraberliğin sağlanmasında rehberlik yapar.
Diyanet teşkilatı kuruluşundan itibaren dinin temel kaidelerini muhafaza etmiştir. Dinin hurafelerden kurtarılarak gelecek nesle gerçek yönüyle ulaşmasını, dinin devamı sağlanırken milli ve manevi değerlerin korunarak aktarılmasını sağlamıştır. Diyanet teşkilatı her zaman milletin yanında yer almıştır. Milli ve manevi değerlerin korunması noktasında topluma rehberlik yapmıştır. Dine gölge düşürecek her türlü söylemden uzak durmuştur.’
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bazı toplumsal sıkıntılarla ilgili yapmış olduğu açıklamaları değerlendirirken dün ne söylemişsek bugün de aynı şeyi söylüyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın toplumu kucaklayıcı, birleştirici söylem ve uygulamalarına her zaman destek vereceğiz.
Müslümanlar şunu unutmasınlar; hem içeriden hem dışarıdan aramıza nifak sokmaya çalışanlara karşı İslam ahlakı ve dini vecibelerimizle karşı koymalıyız. Toplumun huzuru ve mutluluğu buna bağlıdır.
Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof. Dr. Mehmet Görmez’in açıklamalarını bu nedenle önemsiyoruz. Son derece önemli ve üstünde dikkatle durulması gereken bir açıklamadır.”dedi.
